Atakum Masaj Salanu Masöz Ayla
Atakum Masaj Salanu
Görüntüler onu bir deli gibi resmediyordu. Kraliçe Levana onu alıp “yargılanmak” üzere Ay Ülkesi’ne götüreceği zaman, Dünyadaki her insanın rahat bir nefes alacağından hiç şüphesi yoktu. Hücre kapısının dışından muhafızın boğuk ayak seslerini işitti. İçerideki her şey beyaz renkteydi. Ve buna, Peony’nin mahvolmuş elbisesi, erimiş ve parçalanmış ipek eldivenin kalıntılarını çıkarmaya zorlandıktan sonrasında üstüne giydirilen, çamaşır suyuna batırılmış pamuklu tulum da dâhildi. Gözlerini yoran ışıkları kapatmaya da hiç zahmet etmemişlerdi, bu nedenle kendini bitkin ve rahatsız hissediyordu. Kraliçe onu almaya geldiğinde belki de birazcık rahatlayabileceğim, hatta kısa bir süre uyuklama şansına bile haiz olabileceğini düşünmeye başlamıştı. Atakum Masaj Salanu
Atakum Masaj Salanu
Üstelik hemen hemen sadece on dört saat, otuz üç dakika ve on altı saniyedir buradaydı. On yedi saniye. On sekiz. Kapıdan gelen bir gıcırtı sesiyle irkildi. Gözlerini kısarak kapının tepesindeki küçük pencerenin açılmasını izledi. Demir çubukların peşinde, bir adam başının silüeti göründü. Adamın kafasının arkası. Muhafızlar ona bakmamaya özen gösteriyorlardı. “Ziyaretçin var.” Cinder, dirsekleri üstüne hafifçe doğruldu. “İmparator mu?” Muhafız alaycı bir halde güldü. Atakum Masaj Salanu “Evet, doğal.” Gölgesi pencerenin önünden kayboldu. “Kapıyı açar mısınız lütfen?” dedi bir ses, Cinder’ın aşina olduğu bir ses o tanıdık aksanıyla. “Onunla özel olarak mevzuşmam gerekiyor.” Cinder cam pürüzsüzlüğündeki duvara yaslanarak, tek ayağı üstüne doğruldu. “
En yüksek güvenlik seviyesinde tutuluyor,” dedi muhafız. Atakum Masaj Salanu “Sizi içeri alamam. Onunla kapıdaki pencereden konuşmak zorundasınız.” “Saçmalamayın. Ben güvenliği tehdit eden bir unsur gibi mi görünüyorum?” Cinder zıplayarak pencerenin yanına gitti ve parmak uçları üstünde terfi etti. Gelen Dr. Erland’dı ve elinde bezden bir torba taşıyordu. Laboratuvar önlüğü hâlâ üstünde, küçük gümüş gözlükleri gaslınde, yün kasketi ise kafasındaydı. Muhafızın gözlerine bakmak için başını bir hayli geriye atmak zorunda kalmasına karşın, hiç de gözü korkmuş şeklinde durmuyordu. “Ben, sarayın letumosis araştırma ekibinin başındaki bilim adamıyım,” dedi Dr. Erland, “ve bu kız da benim en önemli deneğimdir. Dünyadan ayrılmadan önce ondan kan örneği almam gerekiyor.”
Son yorumlar